31.12.2010

MUTLU YILLAR

HEPİNİZE MUTLULUK SAĞLIK DOLU BİR YIL DİLİYORUZ ...
YUKARDAKİ FOTOĞRAF ECE'DEN ABLASINA (kuzen) ARMAĞAN OLSUN.
MUTLU YILLARRRRRR

19.12.2010




MİSAFİRİMİZ VAR ...

Uzun zamandır eşim yurt dışında olduğu için İzmirde'de kimimiz kimsemiz pek olmadığından Edirne'den annem ile babam geldiler.Tabi bu duruma en çok Ece mest oldu.Gözü beni bile görmez oldu.Bütün gün anneannesinin peşinde koşturur oldu.



Ayrıca Kıbrısta oturan çok sevdiğimiz bir aile dostumuz Hülya ablamız bizi ziyarete geldi,çok memnun olduk. Beni o kadar çok severlerdiki kızlarının isimini bile ipek koymuşlardı.Tabi artık ipek, koskocaman genç bir kız olmuş :)



Eşim yurt dışından dönünce babamda Edirne'ye döndü.Anneannemiz ise bir süre daha kısmetse bizimle.Ece mutlu ben Maşallah dahada mutlu ..
Kısmetse ocak ayında hepbirlikte istanbul'a teyzemin kızının nişanına gideceğiz.


(kızıma babasından  Malezya  hediyesi eşinede iphone 4)

Bugün elma tatlısı denedim pek bir güzel oldu...



Ayrıca annem burda ya,sanırım  pek bir dopinglendim birde poğaça yapıverdim.Afiyetle yedik.



Şimdilik bizden bu kadar,Sevgiyle kalın.

26.11.2010

ÇOCUKTAN KAN ALABİLMEK !



Geçenlerde Ece'yi çocuk doktoruna götürdük.Devamlı çocuk doktoru değiştiren biz,bu doktoru pek beğendik.Oldukça kibar, ilgili ve meraklı bir beydi. Nerdeyse saatlerce Ece'yi kontrol edip bizide güzelce aydınlattıktan sonra bazı nedenlerden dolayı Ece'yi çocuk endokrinoloji uzmanına yönlendirdi. Ece'den ilk defa kan alınacağı için tahlillerin çocuk hastanesinde olmasını istedi.Çocuk hastanesindeki hemşirelerin çocuk ve bebek konusunda ve özellikle kan alımında daha tecrübeli olduğunu söyledi.


 Anlayacağınız son birkaç gündür Ege ünv.çocuk hastanesindeydik...İlk gün endokrinoloji uzmanına görünen Ece,ikinci gün ( benim için en zor olanıydı ) Ece'nin 3 tüp kan vermesi gerektiğinden sabah erkenden hastaneydik...Saat  07.00 'de gittiğimiz hastanede sıra bize gelene kadar 09.00 olmuştu bile...Kan verme odasında hemşireler sıranın Ece'ye geldiğini söylemesiyle benim göz yaşlarım dökülmeye başladı.Durumumu gören eşim beni dışarda tutup Ece'yle birlikte kendisi girdi...Tombiş kızımın boğum boğum kollarından  nasıl damar bulacaklarını düşünürken Ece'nin çığlıkları nerdeyse tüm katı inletti...
Ben salya sümük -yeterrrrrr deyip tabiri caizsse içeri dalmamak için zor tuttum kendimi.
Yavrum içerde -anneeeeeee diye çığlıklar atıyordu .
Kısa süre sonra Ece, eşimin kucağında dışarı çıktı bende bir ohh çektim....
Şimdi merakla sonucu Bekliyoruz .


Canım kızım ne kadar çok canı yandıysa bütün gün bize poz yaptı ikide bir kolunu gösterip
 -doktor ufff
-doktor ufff  dedi ...


İnsan hastane köşelerinde kucaklarında çocuklarıyla çaresizce bekleyen anne babaları görünce içi cızz ediyor.

Allah herkesin evladına sağlık,sıhhat ve güzel bir ömür versin.

24.11.2010

MERAKLISINA




İzmir'de oturup, nereye gitsem diye düşünenlere,bir alternatif ...

Benim ilgimi çeken ise :)
festivalde ayrıca,
 Mandalinalı Ürünler Sergisi  mandalina reçeli, mandalina marmeladı, mandalina ile yapılmış pasta ve tatlılarda bulunuyormuş ...
Sanırım organik  ev yapımı ürünlerden satın almak için Oburgiller olarak .) Değişiklik olması adına gideceğiz :)

23.11.2010

GELDE FITIK OLMA!



Apartmanımızda bir bayan oturuyor komşu kadın diyeyim.yaşı 35-40 civarlarında ve Çalışıyor.İki tane çocugu var biri 14 yaşlarında diğeri 4-5.Babaaanne kücuk çocuğa bakıyor non stop.Sabahları bu komşu kadınımız işe giderken evin yardımcı bayanı içeriye giriyor.Temizlik,yemek,bulaşık,ütü evi derlemek toplamak yemekleri yapmak üzere.
Küçük çocuksa babaanne tarafından yediriliyor içiriliyor gezdiriliyor uyutuluyor yıkatılıyor.Apartmaanda birde Ece'nin anesi oturuyor yaşı 30+ larda ev hanımı.Bütün gün ev işi yapıyor,yemek yapıyor,çamaşır yıkıyor ortalık süpürüyor ayrıca çocuk bakıyor,yediriyor içiriyor giydiriyor yıkıyor uyutuyor vb vb.
 (ev işlerinin nankör olduğunu düşününce)bu kadıncağızın halini düşünün.
Ve geçen gün iki kadın asansörde karşılaştılar ne mi oldu !!
Çalışan kadın elini Ece'nin annesinin omzuna atıp
 -Çok zor gerçekten çok zor dedi.
-Hem çalışıp, hem evli ve çocuklu bir kadın olmak gerçekten çok zor...hiç iş bitmiyor...inan sana özeniyorum dedi...
ve asansörden inip. o gelene kadar tertemiz olmuş,mis gibi yemek kokuları yayılan evinin ziline bastı.








 Geçen Ece'yi dışarı çıkardım.Parkta oynasın diye.Parka vardığımızda Ece her zamanki gibi önce kaydırığa koşturdu bir hışım tırmandı.Kaydırağın tepesinde kücuk bir cocuk oturmuş (işgal etmiş)durumdaydı.Çocuğun Annesiyse karşıdaki banka oturmuş elinde sigarası boş boş oğluna bakmaktaydı.
Ece -anne kayamıyom,anne kayamıyom diye kaydırağın tepesinde çocugun arkasından bagrınmaya basladı,bense çocugun annesi çocuğuna bısey der diye hala saf saf beklemedeyim.. Baktım dakikalar geçiyor olacak gibi değil
-şışşt-pıştt kaysana çocugum diye söylenmeye başladım...cocuk bana pis pis sırıtıyordu,annesi duyarsızca sigarasını hüpletiyordu.
çocuk şımarıktı anne ise duyarsız, Ece'de bağrınıyordu.Sonunda Ece'ye bakıp -ittiriver kızım -tüm gücünle ittiriver  dedim...




 


Ece'yi kum parkına götürdüm elinde kovası kürekleri güzel kızım kendince kum havuzunun içine oturmuş hayal dünyasını geliştiriyordu.Derken hemen hemen Ece yaşlarında bir cocukla annesi yanımıza geldi.Kız cocuguda kum havuzuna oturdu basta iyiydide sonradan kumları avucuna alıp alıp savurmaya basladı.
kızına göz kulak oluyordur diye düşünüp kızın annesine baktım. Kadın ağzının ucuyla -Dila yapma -Dila yapma dedi.Derken ece'nin annesinin korktuğu oldu ve Kum parcaları ece'nin gözüne geldi zırlamaya başladı.kadının duyarsızlığı ve kucuk kızın şımarıklığı yüzünden aşırı sinirlenip kumları fırlatıp duran çocuğa
-Kızım yapmasana sözden anlamıyormusun sen dedim.
Anne bir hışım bana döndü (kusura bakmayın diyecek sandım)
- kızgın kızgın bana bakıp 'kızımın adı Dila' dedi.

21.11.2010

Bayramlar Güzeldir



BAYRAMLAR GÜZELDİR
                                       
Bayramı İzmir'de geçirdik.Tam dokuz gün boyunca hergün İzmir'in ilçelerini gezdik.Sabah kahvaltılarımızı hergün değişik değişik mekanlarda yaptık.Öğle yemeklerimiz aynı şekilde .Hem bize değişiklik oldu hem Ece temiz hava aldı.Aslında havaların bu kadar güzel olacağını tahmin edemediğimizden 9 günlük tatil için plan yapmamıştık nezamanki havaların bayram boyunca güneşli ve açık olacağını öğrendik,istediğimiz yerlerde çoktan razervasyonlar dolmuştu.Kısmetimizde, bu bayram İzmir'de kalıp değişik mekanlar,yerler keşfetmek varmış.




25.10.2010

ANNELİ KIZLI ALIŞVERİŞ GÜNLÜĞÜMÜZ



Ece'yle günlerimiz epey yoğun geçiyor.Malum İzmir'de şuan ne kış ne yaz ...Dışarı çıkarken Ece'ye ne giydireceğimi şaşırıyorum.Genellikle uzun kollu çıkıp tişörtle eve dönüş yapıyoruz.Geçenlerde epeyce yağan yağmur neticesinde Tchibo'dan kızıma bir yağmurluk birde bot aldım hoş gerçi her ne kadar botluk bir hava olmasada...





Ayrıca birkaç hafta önce Accessorize'de beğendiğim bu yün bereyi aldım.Sanırım bere hava koşullarından dolayı İzmir'den ziyade Edirne'de giyilecek ...



Ece ev içinde çorapla dolaşmayı sevmediğinden kitty'sine bayılıp bu ev ayakkabılarınıda aldım.



Ayrıca anne'de boş durmadı ve  body-shop önünden geçerken yine mağazadan yayılan mis gibi kokular sayesinde iki krem alıverdi.





Sonrasındaysa Ece'yi oyun  parkına götürdüm.








Ece'yi epeyce bir eğlendirdikten sonra yorgun argın eve döndük.Tabi annenin pestili çıkmıştı ama Ece odasında mickey ve minnie'sine 5 çayı ikram edip edip durdu... 

17.10.2010

ECE'Lİ GÜNLER



Ece uzun zamandır hasta olduğundan okuluna ara vermek durumunda kalmıştık.Tabi hal böyle olunca Ece'yi evde oyalamak gerekiyordu.Sevgili arkadaşım filiz'in sayfasında gördüğüm bulgur oyunu iki gün kadar  işimize yaradı.Sonra bulgur'lar büyük bir zevkle  evin her tarafına saçılmaya başlandı.Anneside elinde elkt.süpürgesi kızının peşinde koşturur oldu.







Tabi  her zaman herşeyden çabuk sıkılan kızım kendine yeni yeni oyun alanları yarattı Koridorlar...




Ece nedense artık hiç odasında oynamıyor kendi oynamadığı gibi benide peşinde sürüklüyor.Bu aralar favori mekanı koridor ve hol...karşılıklı oturup favori oyuncakları olan mickey'lerinle oynuyoruz yada odasındaki mini sandalyelerini tek tek koridora taşıyıp benide oturtturup mahsuscuktan çay içip pasta yiyiyoruz .Özellikle şu çay işini iyice abartıp çaydanlığına zorla su koydurup bana bardağa döküp döküp ikram ediyor.
Yeter artıkkkk demesem hiç yılmadan akşama kadar annesine çay ikram edebilir.




Ayrıca bu aralar kıyafet seçer olduk.dolabından seçip seçip çekip aldığı kıyafetlerini üst üste giyip evin içinde gezinmeye başladı.

Uzun zamandır eve kapandığı için dışarı çıkardığımda ise eve girmesin diye kendini yere atıp tepinir oldu.

Neyski yarın kısmetse okulumuza gene gideceğiz,bakalım biz yokken değişen birseyler olmuşmu...

14.10.2010

ECE UFF OLDU

Ece yaklaşık bir haftadır hasta...Ateşlendi.Tabi haliyle ece'yle birlikte ailecek bizde perişan olduk.Baktık ateşi düşmüyor  ilaclardan medet ummayı kesip kocakarı yöntemlerini bile denedik.Geceleri bolbol sirke sulu bezlerle sildik ece'yi.Neyseki bugün Maşallah diim de biraz düzeldide bizde rahatladık.

Ne o Ece okullu olmuştu...Okul faslı sanırım bir müddet daha rafa kalktı..Babasına göre okulda üşüttü,anne evde otururken küçücük cocugun okulumu olurmuş :)Bu erkekler neden kendi mantıklarınla düşünürler anlamam :) oysa toplam 2 defa gitmişti ve amaç okul değil sosyalleşmesiydi :)

FOTOĞRAFLAR OKULUMUZA GİDERKEN ZAR ZOR ÇEKİLDİ...












7.10.2010

ARTIK OKULLU OLDUK

Ece artık  okullu oldu evet yanlış duymadınız tek farkı Ece'yle birlikte annesininde okullu olması.Uzun zamandır Ece'de bir inat bir sinir bir hırçınlık vardı.Yazlıktan döndüğümüzden beri dört duvar arasında hissedilir derecede mutsuzdu.Nerdeyse Bütün gün sabahtan akşama kadar oyun oynayıp dursakta artık Ece'ye yetemediğimi anladım.

Sanırım İnsan geç yaşta anne olunca  çabuk pes ediyor çabuk eforu tükeniyor.Sonunda uzun zamandır istediğim oyun grubuna Ece'yi yazdırdım.Sadece Hafta içi isteğe bağlı 2- 3 gün.Geçen gün ilk denememizi yaptık.İlk günümüzde Ece sınıf içinde oldukça yabani ve sıkılgan durdu.
Merakla bekliyorum bakalım diğer günlerde arkadaşlarına alışacakmı.

 Ece'nin ilk okul gününe gitmeden  kareler....



Sabah her şeyden habersiz  uyandı (uyandırdım)


Her zamanki gibi yatakta annesine çeşitli muziplikler yaptı.


Anne kız her zamanki gibi sabah kahvaltımızı yaptık.



 Maşallah kızıma okuluna gideceğini anlamış gibi güzelce mamasını  yedi.


Ara sıra cıvısada .)



Kahvaltımız bittikten sonra Ece'yi giydirdim ve giyinmeye gittim.Giyinipte döndüğümde Ece'yi her zamanki gibi  girmemesi gereken alanlarda yakaladım.
Ve kızımın yüzünde aynı muzip sırıtma ve şaşkın bakış vardı anlayacağınız suçunun farkındaydı :)





Ve gerisi yok çünkü ben kızımdan daha fazla heycanlı olduğum için apar topar yollara koyulduk :)

4.10.2010



EVLİLİK YILDÖNÜMÜ

Haftasonu evlilik yıldönümü hediyesi olarak eşim bizi Dalaman'a götürdü...

Meğer bana süpriz yapmak için bir haftadır otellerde yer arıyormuş çünkü  istediği oteller full doluymuş.İnanılacak gibi değil ama ekim ayında oteller turist dolu.




Neyse,son anda haberim olduğu için apar topar bavulumu doldurup cuma günü ailecek  tatile çıktık.

Otele varır varmazda giriş işlemlerimizi yaptırıp hop havuza :)Sonrada tertemiz mavi bayraklı denize. Hatta Bir ara güneşlenirken anneme telefon ettiğimde Tekirdağ'da üşüdüklerini öğrendim :)

Sanırım ege'nin farkıda bu .sevgiler





















 



Arada istemeden çiş-inde kaçtığı olmadı değil  :)
sonrada bana dönüp -Anne çiçç anne çiçç deyip durdu  :)









Ve dönüş günü farkedilir bir şekilde Ece'yi bir hüzün kapladı...Ne demişler her güzel şeyin bir sonu varmış yeterki Sağlık olsun :)


Teşekkürler gene beklerim...