5.10.2009

AGORA


Pazar günü ailecek karşıya geçelim hem dolaşırız hem karşı tarafta bulunan Agora alışveriş merkezini gezeriz dedik ve hazırlanıp evden çıktık.

Hava aşırı sıcak ve bunaltıcıydı.Hafif grip olduğum için Yol boyunca arabanın kliması açık olduğu halde eşime her 10 dakika da bir klimayı mı kapadın diye sordum.
Tabiri caizse beni ter bastı .

Yollar çok kalabalıktı anlaşılan her Pazar olduğu gibi bu pazarda herkes bizim gibi gezmek dolaşmak için kendini dışarı atmıştı.
Nerdeyse 45 dak. sonra gideceğimiz Agora Alışveriş merkezine vardık.Uzun zamandır karşıya geçmediğim için yol bana çok uzun geldi.

Eşim her zaman olduğu gibi ben rahat gezeyim diye Ece’yi aldı ve baba kız Alışveriş merkezini beraber gezmeye başladılar.


Bense mağaza mağaza dolaşmaya başladım malum bir ay kadar sonra Edirne’ye gideceğim oralar buralara benzemez havası kışın buz gibidir.
Dolaştım dolaştım bir iki ufak tefek şey aldım ama istediklerimi bulamadım anladım ki İzmir’e daha kışlık sezon tam gelmemiş iyisimi eşimi ve kızımı bulup ailecek bir yerde kahve içelim dedim.

Daha sonra bizimkileri Elimle koymuş gibi buldum baba kız oyuncakçı dukkanında bakınıyorlardı ve babanın eli gene doluydu.

Babası her oyuncakçı dükkanına gittiğimizde illa kızına bir şeyler alıyor Aslında bu durum artık benim hoşuma gitmemeye başladı çünkü ev ufak ve oyuncakları koyacak yer yok.Her şeyden önemlisi Ece her şeyden çabuk sıkılan bir çocuk ve hevesi 1 günde geçiyor.
Çoğu oyuncağını arkadaşların çocuklarına hediye ettik.Heralde etmesek Ece’nin oyuncakları bizim ıvır-zıvırlardan daha fazla yer kaplardı.

Her ne kadar alma gerek yok dediysemde Eşim her zamanki yanıtı verdi
- Ece benim bir tanecik kızım değil mi! alırım almam benim bileceğim şey dedi

Pehhh…

Daha sonra alışveriş merkezinde bulunan bir kafeye gidip oturduk.Ece acıktığı için önce onun sütünü hazırladım,pusetinin içinde bir güzel içirdikten sonra oyalansın diye eline bir kitap verdim.Yoksa açar kollarını indirin beni pusetten der,demekle de kalmaz bağrınmaya başlardı.



Karı-koca kahvemizi yudumladıktan sonra umduğumuzdan daha kısa süren gezimiz sonucunda Tekrar karşı tarafa geçip Altıntepe’de yemek yemeye karar verdik bahaneylede İzmiri ve İzmir körfezini tepeden seyrederiz dedik tek çekincemiz yer bulabilirmiyiz olduysada bir şansımızı denemeye karar verdik ve toparlanıp arabamıza bindik ve Karşıyaka’ya doğru yola çıktık.

Altıntepe’ye vardığımızda başta arabamızı koyacak yer bulmakta zorlandık anlaşılan havayı güzel bulan buraya gelmişti.Etraf çoluk-çocuktan geçilmiyordu –eşime yok dedim iyisimi biz dönelim yer bulmak imkansız gibi geldiyse de kafeteryası full olmasına karşın restaurantın da birkaç boş masa vardı ve hemen oturduk.Ecemizde yolda uyumaya başladığından rahat ettik.




Sanırım Ece'ye temiz hava iyi geldi ve Tepede bulunduğumuz süre içersinde Ece ara ara uyandıysada çoğunlukla uyudu.Bizde eşimle rahat rahat Yemeğimizi yiyip çayımızı içip evimize döndük.Böylelikle bir pazar günümüzde güzel bir şekilde sonlandı.
mutlu kalın

Teşekkürler gene beklerim...