31.08.2009




AŞI GÜNÜMÜZ
(SU ÇİÇEĞİ AŞISI)


Eskiden daha çocuğumuz olmadan önce eşimin arkadaşları çoçuklarının aşılarını başkalarına yaptırdıklarını söyleyince eşim şaşırırdı,onlara
-siz nasıl dr’sunuz,insan kendi evladının iğnesini başka ellere yaptırırmı derdi.Benim çocuğum olsa kendim yaparım ne varki bunda zaten başkalarına da iğne vurmuyoruz derdi.
Büyük konuşmuş bebeğimiz olduktan sonra rutin aşılarını dahi eşim yapamıyor neden diye sorduğumda
-bilmiyorum, kıyamıyorum, içim almıyor diyor…
yani anlayacağınız Gelde gülme durumu.Bugün Ece’miz suçiçeği aşısı oldu haliyle her aşı sonrası gibi mıymıy.Hatta bu mıymıylık genelde iki koca gün de sürdüğü oluyor,kolay değil minicik bir insana aşı vurulması,aşı yapılırken gözünden akan yaşlar beni kötü yapıyor.Biliyorum kızımın iyiliği için ama anne yüreği işte kıyamıyorum.
NOT:fotorafta daha işin farkında değil az sonra koptu yaygara
PAZAR GÜNÜMÜZ

Zeynep Ece’miz cumartesi Gecesi hiç uyutmadı bizi.Gazı var dedik,Hava çok sıcak dedik,uykusu kaçtı dedik .Sabaha karşı baby tv.karşısında baby björn’nün üstünde uyudu.Yerinden hiç kımıldatmadık.Saat 08.00 gibi uyanıp bağrınmaya başladı bu defa eli ağzındaydı ve salyaları akmıştı.Anladık ki Ece’mizin sorunu DİŞ imiş.Bana göreyse hem diş hem aşırı sıcak ve bunaltıcı geceydi.Haliyle de huysuz başladığı güne huysuzca devam etti.Saat 14.00 gibi baktık olacak gibi değil bir değişiklik olsun diye Ece’mizi kaptığımız gibi Forum Bornova’ya (üstü açık alışveriş merkezi)gittik.Haliyle havadar diye çoluğunu-çocuğunu kapan ordaydı.bir kalabalık bir kalabalık.Olsun dedik maksat Ece’miz insan görsün,yaşıtlarını görsün ona değişiklik olsun.Fakat dışarda o kadar sıcak bir hava vardıki haliyle fazla gezemedik attık kendimizi mothercare’ye.Zaten daha önce gelişimizde Ece’ye kırmızı plastik bir sandalye beğenmiştik hem onu da alırız dedik.mağazada oyuncak bölümünün bir tarafına yere biraz oyuncak koymuşlar maksat çocuklar oturup oynasınlar diye baktık 3-5 çocuk oynuyor bizde Ece’mizi onların yanına oturttuk.Ece’miz mest oldu,çocuklara bakmaktan oyuncaklara bakmadı ne diş ağrısı ne karın ağrısı kaldı anladık ki çocuğa çocuk gerek .Bir müddet Ece’mizi seyrettik mutlu bir şekilde yüzü gülümsüyor kendi kendine gulu, gulu, gulu konuşuyordu da,ta ki yeter artık deyip Ece’mizi yerden kaldırmamızla koptu yaygara .Avazı çıktığı kadar bağırmaya başladı ne yapacağımızı şaşırdık ama dinlemedik onu,sonuçta patron bizdik .



Ne de olsa bugün Ecemizin günüydü,Sonra Kitapçıya gittik maksat Ece’ye kitap almaktı.3-5 bebek kitabını önüne koyduk eline kitabın birini aldı. Baktı ,baktı fırlattı attı diğerine baktı,baktı fırlattı attı ve ellerini ellerimize uzatıp kitap falan istemem ‘pusetten çıkarın beni yeter’ der gibiydi.


Eşim oruçlu olduğu için sıcakta ve kalabalıkta fazlada dolaşmak istemedim ben bile sersem gibi olmuştum.iyisimi artık evimize dönelim dedim.Yani 'home sweet home' durumu.Park yerleri bile full dolu olduğu için arabamızı en sonlarda bir yere park etmiştik .Sıcakta güneşin altında yürü yürü fenalık geldi .Ece için hava hoştu pusetinin içinde oturuyor pusetinin güneşliği ve kafasında şapkası tam korumalı bir şekilde gelene geçene bakıyordu .Neyse ki sonunda Arabamıza yerleştik ve Karşıyaka’mıza doğru ilerledik.

Tam evimize yaklaştıkki Ece uyuyakaldı.Zaten gece hiç uyumamıştı şimdi eve çıkarmak için uyandırırsak gene huysuzlaşacaktı iyisimi dedik Karşıyaka kazan biz kepçe dolaş dolaş duralım .Maksat çocuk yarım saat bile olsa uyusun.Bostanlı,Girne,Atakent,mavişehir,Çiğli dolaştık dolaştık durduk.


Yani benim için vasat bir Pazar günüydü.Çünkü Ben sıcağı hiç sevmem hava dediğin ılık olmalı oysa İzmir’de nefes bile alınmıyor ne gündüz ne gece.Geceleri doğru dürüst uyunmuyor bile.bebek var diye klimayıda fazla açmıyoruz. Tamam benim doğduğum yer, kara iklimiydi ama en azından akşamüstleri saat 17.00 dedinmiydi serinlik çıkardı bu şehirde kışın kar denen tabiat olayına bile şahit olmadım.

Anlıyacağınız bugünlerde sırf bu sıcak havalar yüzünden –Hadi gel köyümüze geri dönelim modundayım

Teşekkürler gene beklerim...